Çok eski zamanlarda, Malin Kundang adında bir oğul ve annesi yaşarmış. Babası onları terk ettiği için, Malin'in annesi ailesini geçindirmek için çok çalışmak zorunda kalmış. Malin büyüdüğünde, onu geçindirmek için çok çalışan annesine acımış. Sonra Malin, büyük şehirlere gidip iş aramak için annesinden izin istemiş. “Anne, şehre gitmek istiyorum. Burada sana yardım etmek için çalışmak istiyorum,” diye yalvarmış Malin. “Beni yalnız bırakma, oğlum. Burada sadece sen varsın,” demiş annesi, reddederek. “Lütfen gitmeme izin ver anne. Şu ana kadar sürekli çalışmanı görmek içimi acıtıyor,” demiş Malin.“Peki, oğlum, ama başarılı olduğunda anneni ve bu köyü unutma,” demiş annesi, gözlerinden yaşlar boşanarak.
Ertesi gün Malin bir gemiyle şehre gitti. Malin, gurbete gittiği süre boyunca çok çalışmış ve sonunda başarılı ve zengin bir adam olmuş. Sadece bu da değil, Malin sonunda şehirde tanıştığı güzel bir kadınla evlenmiştir.
Malin'in başarısı annesinin kulağına kadar gitmiş. Malin'in annesi, Malin gelene kadar her gün onun gelişini beklemiş, ancak Malin bir türlü gelmemiş.
Ta ki bir gün, Malin karısı ve adamlarıyla birlikte gelene kadar. Bu haberi duyan Malin'in annesi çok mutlu olmuş. Sevgili oğlunun gelişini karşılamak için acele etmiş.
“Bu sen misin Malin, oğlum? Bu annen, hatırladın mı?” diye sormuş annesi.
"Malin Kundang, oğlum, neden haber göndermeden bu kadar uzun süre gittin?" demiş ve Malin Kundang'ı kucaklamış.
Malin'in karısı, kocasıyla sarılan yaşlı bir kadını görünce şaşırmış. Kadın şöyle demiş:
"Demek bu yaşlı, kötü kokulu, kirli kadın senin annen Malin," demiş güzel kadın.
Malin annesinin durumundan utanmış ve annesinin kucağından kurtulmuş, onu yere düşene kadar itmiş. Malin ayrıca annesinin kalbini kıracak sözler söylemiş.
“Seni tanımıyorum, yaşlı ve fakir kadın” demiş Malin.
"Çılgın yaşlı kadın, annenmiş gibi davranıyorsun, haddini bil!" diye bağırmış Malin.
Malin'in sözlerini duyan annesi hem öfkelenmiş hem de üzülmüş. Oğlunun değiştiğini düşünmemişti. Yaşananlar Malin'in annesini çocuğuna lanet etmeye itmiş.
"Ey yüce Tanrım, eğer o gerçekten benim çocuğumsa, ona azap vermeni ve onu taş yapmanı rica ediyorum," diye öfkeyle dua etmiş annesi.
Kısa bir süre sonra, rüzgar ve gök gürültüsü Malin'in gemisini paramparça etmiş. Sadece bu da değil, Malin'in vücudu sertleşmiş ve sonunda kayalarla birleşen Malin Kundang taşı olmuş.
Yorumlar0